
Ne zaman batsa güneş, o meşhur telaş başlar,
Asırlık fısıltılar uyanır, eski sırdaşlar.
Bir yanda Kız Kulesi, diğer yanda yarımada,
Boğaz’ın lacivertinde saklı binbir seda.
Seninle yazdığımız o İstanbul geceleri sırrı,
Her sokakta bir gölge, her fenerde bir hüzün hızı.
O eski meyhanelerden süzülen ince bir nağme,
Sanki tarih fısıldar, bitmeyen bir bilmece.
Haliç’in aynasında titrer yorgun mehtap,
Şairin defterinde açılır gizli bir kitap.
Her yıldız bir ah çekiş, her ışık bir hatıra,
İstanbul’un gecesi, ruhumdaki en derin yara.
Yazan:Lebih halk
Edebiyat editörü
