admin

​Enflasyon: Cebimizdeki Sessiz Hırsız

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Günlük koşuşturmamızın içinde pek fark etmesek de, cebimizden sessizce paralarımızı çalan bir hırsız var: Enflasyon. Her sabah kalktığımızda, markete gittiğimizde, hatta bir fincan kahve içerken bile onun etkisini hissediyoruz. Adını sıkça duyduğumuz bu ekonomik terim, aslında hayatımızın her anına dokunuyor.

******
​Bundan birkaç yıl önce 100 lirayla doldurabildiğimiz pazar torbası, bugün ancak birkaç parça sebze ve meyve almamıza yetiyor. Domatesin, biberin fiyatı haftalık değil, neredeyse günlük değişiyor. Aldığımız temel gıdalar lüks haline gelirken, bir ailenin geçimi her geçen gün daha da zorlaşıyor. Emekliler, asgari ücretle çalışanlar ve dar gelirli vatandaşlar için bu durum, sadece bir ekonomik veri olmaktan çıkıp, hayatta kalma mücadelesine dönüşüyor.

******
​Artan fiyatlar sadece gıda ile sınırlı değil. Kiralar, akaryakıt, elektrik faturaları… Hepsi birbiri ardına yükseliyor. Bir zamanlar ay sonunu getirebilmek için yaptığımız bütçe hesapları, artık anlamsızlaşıyor. Maaşlar zamlansa bile, bu artışlar fiyatlardaki yükselişin gerisinde kalıyor. Sonuç olarak, aldığımız maaş daha elimize geçmeden değerini yitiriyor.
​Bu durum, toplumda bir güvensizlik ve kaygı ortamı yaratıyor. Yarının ne getireceği belirsizleşiyor. İnsanlar, birikim yapmaktan, geleceğe dair planlar kurmaktan vazgeçiyor. Çocuklarımızın eğitimi, ev alma hayalleri ya da basit bir tatil planı, giderek imkânsız hale geliyor. Enflasyon, sadece ekonomiyi değil, aynı zamanda toplumun moralini ve geleceğe olan inancını da aşındırıyor.

*****
​Bu sessiz hırsızla mücadele, sadece ekonomik politikalarla sınırlı değil. Aynı zamanda toplumsal bir dayanışma ve ortak bilinç gerektiriyor. Aksi takdirde, her geçen gün daha da yoksullaşan bir toplumda, yarınlara dair umutları korumak çok zor olacak